Tatil denildiğinde akla ilk gelen yerlerden biri olan Akdeniz’in incisi Kıbrıs adasında, tatilin bütün renklerini bulabirsiniz. Mavi-turkuaz tertemiz denizi, kırmızı sıcağı, zümrüt baharı, dar karasına karşılık geniş gökyüzü; doğası kadar zengin kültürü, cezbedici iklimi ve hareketli gece hayatıyla ülkemizin yanı başındaki bu güzel ada size harika bir tatil için kucak açıyor.
Coğrafyası ve Muhteşem İklimiyle Kıbrıs
Sicilya ve Sardunya'dan sonra Akdeniz'in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs; Türkiye'nin 70 km güneyinde, Suriye’nin ise 100 km batısında bulunur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, dört bir tarafı denizle çevrili bu şirin ada parçasının kuzeyinde konumlanmaktadır. Başkenti aynı zamanda ülkenin en büyük şehri olan Lefkoşa’dır.
Kıbrıs’da Akdeniz ikliminin hakim olmasından dolayı yıl boyunca sıcaklık belli bir seviyenin üzerinde seyretmektedir. Kurak olarak nitelendirilebilecek olan adanın en sıcak olduğu Temmuz ve Ağustos aylarında sıcaklık 40 ° C'ye kadar yükselir. Deniz suyu sıcaklığı sonbahar aylarında bile yüksek seyrettiğinden Eylül-Ekim aylarını da deniz tatili için düşünebilirsiniz. İster hareketli ister sadece size dalga sesinin eşlik edeceği adanın her bir köşesinde birbirinden güzel plaj seçeneklerini bulabilirsiniz.
Zengin Kıbrıs Mutfağı Lezzetleri
Biliyoruz ki, seyahatlerimizi planlarken her şey güzel olsun isteriz. Otel, gezilecek yerler, mekânlar ve tabiki yemek… İşte tamda bu noktada zengin Kıbrıs mutfağı, her damak zevkine hitap edecek ürünler sunmaktadır. Kıbrıs, tarih boyunca birçok medeniyetin yönetimi altına girdiğinden çok kültürlü bir mutfağa sahiptir. Kıbrıs yemek kültürü, Akdeniz mutfağının devamı gibi görünse de çok daha fazlasını içermektedir. Geçmişte Venedik, Ceneviz, Arap, İtalyan, Rum ve İngilizler’in etkisinde kaldığından zamanla doğu ve batı lezzetlerinin birleşimiyle kendi Akdeniz mutfağını yaratmayı başarmış bir yemek kültürü vardır. Yerel lezzetleri arasında Şeftali Kebabı, Molehiya, Pilavuna, Çiçek Dolması, Hellim, Macunlar, Gullurikya, Piruhi, Lalangı, Hırsız Kebabı, Kolokas, Magarina Bulli ve Kıbrıs Köfte bulunmaktadır.
Yemek kültürünün yanında, otel, gece hayatı ve gezilecek yerler bakımından oldukça zengin olan Kıbrıs, derin bir tarihi, zengin bir kültürü de bünyesinde barındırmaktadır. Kıbrıs’ı ziyaret etmeyi düşünen tatilcilere en az bir haftalarını bu cennet adaya ayırmalarını tavsiye ediyoruz.
GİRNE
Güneyinde yemyeşil dağları, kuzeyinde ise masmavi Akdeniz bulunan bir liman şehri olan Girne, ülkenin en popüler turistik noktalarındandır. Kumarhaneleri, sahil boyunca uzanan restoranlarıyla ünlenen şehir, Kuzey Kıbrıs’ın en ünlü turizm ve eğlence merkezidir. Harbour (Girne limanı), Girne Kalesi, Beylerbeyi, St. Hilarion Kalesi, Hazreti Ömer Türbesi, bir İngiliz Köyü olan Karmi, Bellapais bölgesi gibi yerleri de ziyaret rotasına ekleyebilirsiniz.
LEFKOŞA
Adanın ortasında yer alan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti olan Lefkoşa, ülkenin en kalabalık ve hareketli şehri olarak biliniyor. Avrupa’nın bölünmüş tek başkenti unvanını taşıyan Lefkoşa’nın kuzeyi, Türk yönetiminde, güneyi ise Rum yönetiminde olan ilgi çekici bir şehir özelliği taşımaktadır. Ülkenin kültür, sanayi, ticaret ve ulaşım merkezi konumundaki bu şehirde, Arap Ahmet Sokağı, Selimiye Camii, Dereboyu caddesi, Barbarlık Müzesi, Girne Kapı, Büyükhan, Kumarcılar Hanı, Bandabulya, Arasta Sokak ve Haydar Paşa Camisi gibi yerler görülebilir. Özellikle Kaleiçi’nin eski sıcak tarih kokan sokaklarında dolaşırken bir köşesine gizlenmiş tatlı butik kafelerinde mola verebilir, birbirinden güzel çeşit çeşit hediyelik eşyalar alabileceğiniz yerler keşfedebilirsiniz.
GAZİMAĞUSA
Şirin bir liman kenti olan Gazimağusa, Girne ve Lefkoşa’dan sonra Kıbrıs’ın en hareketli şehirlerinden bir tanesidir. Ülkenin doğusunda bulunan ve Yakındoğu ile Avrupa arasında bir köprü görevi gören Mağusa, Akdeniz’in en gelişmiş limanlarından biri olma özelliğini taşımaktadır.
Gazimağusa’da görülebilecek oldukça fazla sayıda turistik ve tarihi yer bulunuyor. Bu listenin başında ise Kapalı Maraş yer alabilir. Harekât sonrası 1974 de askerî kontrolde kalmış Maraş, 8 Ekim 2021 de ziyaretçilere açılmıştır. Listenin ikinci sırasında ise Mağusa Kaleiçi olmalıdır. Lala Mustafa Paşa Camii, Othello Kalesi, Canbulat Müzesi, Sinan Paşa Camii, Namık Kemal Zindanını burada ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca tarihi M.Ö 11. yy a uzandığı söylenen Salamis Harabeleri ile çeşitli kilise ve manastırlar kentin gezilecek yerlerindendir.